Yurt dışı yaz okullarının önemine geçmeden önce ana dilimizi nasıl öğrendiğimizi bir hatırlayalım. Beynimiz biyolojik olarak dil öğrenmeye programlanmıştır ve doğal olarak verilen kalıpları algılar, ayrıştırır ve anlamlandırarak depolar. Bu nedenle her çocuk hiçbir çaba sarfetmeden ana dilini öğrenir. Sadece dinler ve bir süre sonra üretmeye yani konuşmaya başlar. Ana dilimiz belleğimizde geniş bir yer kaplar. İşte ikinci dilin bellekte kapladığı alanı genişletebilmenin yollarından bir tanesi, öğrenilen dilin konuşulduğu ülkeye gitmek, orada bir süre yaşamak, alış veriş yapmak, arkadaşlık kurmak, derdini anlatmaya çalışmak, konuşulanları dinlemek, anlamaya çalışmak, bazen de sokaklarda yolunu kaybetmektir. Geçen yaz İngiltere’de yaz kampına katılan öğrencilerimizin bu yıl ne kadar rahat konuştuklarını, cesaretlerinin ne kadar artığını derslerimizde sevinçle izliyoruz. Öyleyse öğrencilerimizin İngilizce konuşulan bir ülkede kısa veya uzun bir süre kalmalarını sağlayalım.